Dışişleri Bakanı Fidan: Şam’daki dostlarımızdan PKK/YPG’den kurtulmamıza yardımcı olmalarını bekliyoruz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Münih Güvenlik Konferansı kapsamında düzenlenen “Şam İçin Yeni Bir Şafak: Suriye’nin Geçiş Sürecine Dair Olasılıklar” panelinde; “Şam’daki dostlarımızdan PKK/YPG’den kurtulmamıza yardımcı olmalarını bekliyoruz. Çünkü PKK/YPG, DAEŞ gibi Suriye ve tüm bölge için büyük bir tehdit. Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan gelen uluslararası terörist savaşçılar şu anda Suriye’nin kuzeyinde toplanmış ve besleniyorlar ve IŞİD’e karşı savaşma bahanesiyle kendilerini gizliyorlar. IŞİD’e karşı bir mücadele yok. Bir hapishane hizmeti var” dedi. Fidan ayrıca, “Suriye muhalefetini en başından beri 14 yıl boyunca desteklemiş olmamız, onların egemenliği üzerinde söz sahibi olacağımız anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Fidan, 61. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında düzenlenen, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin de katıldığı “Şam İçin Yeni Bir Şafak: Suriye’nin Geçiş Sürecine Dair Olasılıklar” paneline katıldı. Fidan’ın paneldeki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye on yılı aşkın bir süredir bölgede bir istikrarsızlık kaynağı haline geldi. Şimdi, on yıldan sonra ilk kez, meseleleri çözmek için bir fırsatımız var. Sanırım pek çok ülke aynı ilkeler üzerinde mutabık kaldı: Komşu ülkelere yönelik daha fazla tehdit görmek istemiyoruz. Terörizmin geliştiğini ya da kendine bir zemin bulduğunu görmek istemiyoruz. Azınlıklara kötü muamele yapıldığını görmek istemiyoruz ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin sağlandığını ve kapsayıcı bir hükümetin kurulduğunu görmek istiyoruz.


“Silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz”

Sorunlardan biri de silahlı grupların nasıl birleşeceğidir. Bence yeni yönetim, bu konuyu çok kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Meslektaşlarımla ve yeni yönetimin diğer yetkilileriyle yaptığım görüşmelerden anladığımız kadarıyla şu anda silahlı grupları birleştirme konusunda doğru adımlar atıyorlar. Bizim görüşümüze göre sadece tek bir yasal silahlı güç olmalı. … Ne şekilde olursa olsun silahlı milislere müsamaha gösteremeyiz, çünkü uzun zamandır bu deneyimin bölgeye yalnızca kaos ve istikrarsızlık getirdiğini gördük. Halkın düzenini, emniyetini ve güvenliğini sağlamak için milislerle ilgilenmek, onları tek bir ulusal ordu altında toplamak önemli konulardan biri.

Suriye’ye ilişkin öncelikli hedefimiz, yeniden yapılanma konusunda onlara nasıl yardımcı olacağımız, ekonomiyi nasıl kalkındıracağımız ve ardından devlet kurumlarını nasıl yeniden inşa edeceğimiz. Bunlar uluslararası ve bölgesel toplumla birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımız önemli konular.

“Bu insanların ülkenin üçte birini işgal etmesine izin veremezsiniz”

Güvenlik açısından bizim için bir konu var. Şam’daki dostlarımızdan PKK/YPG’den kurtulmamıza yardımcı olmalarını bekliyoruz. Çünkü PKK/YPG, DAEŞ gibi Suriye ve tüm bölge için büyük bir tehdit. Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan gelen uluslararası terörist savaşçılar şu anda Suriye’nin kuzeyinde toplanmış ve besleniyorlar ve IŞİD’e karşı savaşma bahanesiyle kendilerini gizliyorlar. IŞİD’e karşı bir mücadele yok.

Bir hapishane hizmeti var. Çünkü IŞİD mahkumlarını hapishaneye koymak için başka bir yer var. Burası hapishane için bir yer olarak seçildi. Ama bu insanların ülkenin üçte birini işgal etmesine, petrol ve doğal gaz sahalarının üzerine oturup ülkeyi soymasına, merkezi hükümetin ve diğer milyonlarca Suriyeli’nin petrol ve doğal gazdan faydalanmamasına izin veremezsiniz. Buna bir son verilmeli. Bu sadece bizim için ulusal güvenlik tehdidi değil, aynı zamanda bölgemiz için de büyük bir sorun.

Trump yönetimi ile görüşmeye başladık. Aslında önceki yönetimle de görev sürelerinin sonuna doğru görüşmelerimiz olmuştu. Ancak şimdi Trump yönetimi yeni yeni oturuyor ve ben ilk önemli görüşmemi dün Bakan Rubio ile yaptım.


“İş birliği, saygı ve dayanışma kültürünü yerleştirmeliyiz”

Suriye muhalefetini en başından beri 14 yıl boyunca desteklemiş olmamız, onların egemenliği üzerinde söz sahibi olacağımız anlamına gelmiyor. Bu bizim kaçınmakta olduğumuz bir şey. Aslına bakarsanız az önce işaret ettiğiniz şey bölgemizdeki büyük bir sorun, yani tahakküm kültürü. Çünkü bölgemizde uzun zamandır bu korku ve endişe var: Bölgeye kim hakim olacak? Türkler mi, İranlılar mı, yoksa Araplar mı? Bunu geride bırakmamız gerektiğini düşünüyorum. İş birliği, saygı ve dayanışma kültürünü yerleştirmeliyiz.” (ANKA)

 
 

Related Posts

Gazze’de can kaybı 54 bine yaklaştı

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında can kaybı 53 bin 822’ye çıktı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı …

Windows 95’in ikonik açılış sesinin bestecisinden Microsoft’a açık mektup: İsrail’e yapay zekâ satmak suç ortaklığıdır; açılış sesinin geliri Gazze’ye gidecek

Windows 95’in ikonik açılış sesinin bestecisinden Microsoft’a açık mektup: İsrail’e yapay zekâ satmak suç ortaklığıdır; açılış sesinin geliri Gazze’ye gidecek

Zabıta, engelli esnafın boğazını sıktı, çay bardağı fırlattı! Çay ocağı karıştı

Amasya’nın Merzifon ilçesinde yüzde 61 engelli çay ocağı işletmecisi ile zabıta ekipleri arasında çıkan masa ve tabure tartışması arbedeye dönüştü. Taraflar birbirinden şikayetçi olurken, zabıta personeli hakkında idari inceleme başlatıldı.

THK’nın Yangın Söndürme Uçakları yarın satılıyor

Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük orman yangınları sırasında kullanılmamaları tartışma konusu olan Türk Hava Kurumu’na ait yangın söndürme uçaklarından 8’inin UYAP üzerinden satışa çıkarıldığı ortaya çıktı. 3’ü faal 8 uçak için 1 milyar 457 milyon 715 bin 800 TL istenen uçakların satışının yarın gerçekleşmesi bekleniyor.

46 gün süren satranç maçı en beklenmeyen sonuçla bitti

Dünya satranç tarihinin en sıra dışı müsabakalarından biri sona erdi. Norveçli büyük usta Magnus Carlsen, çevrimiçi platformda 143 binden fazla kişiye karşı aynı anda verdiği mücadeleyi tam 46 gün sürdürdü.

Kuze kore liderini sinirlendiren kaza

Kuzey Kore’de yeni savaş gemisi, hizmete girme töreninde suya indirilirken kızağından düştü. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, yaşanan kazaya çok sinirlendi.