Elektrikli araçlar artıyor, şarj sorunları büyüyor

Elektrikli Araçların Yaygınlaşmasıyla Şarj Altyapısındaki Sorunlar Artıyor

Elektrikli araç sayısının artmasıyla birlikte, şarj altyapısında yaşanan sorunlar kullanıcı deneyimini olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar, bu sorunlara karşı proaktif önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun “Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri” raporuna göre, nisanda toplam şarj istasyonu kurulu gücü yüzde 3,8 artarak 2 bin 84 megavata yükseldi. Aynı dönemde toplam elektrikli araç sayısı yüzde 5 artışla 231 bin 474’e ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nisanda trafiğe kaydı yapılan elektrikli otomobil sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91,1 artarak 11 bin 173’e çıktı. Ocak-nisan döneminde trafiğe kaydı yapılan elektrikli araç sayısı yıllık bazda yüzde 78,5 artış gösterdi. Bu rakam, toplam araç sayısının yüzde 13,1’ine denk geliyor.

Bu hızlı büyüme, kullanıcıların karşılaştığı sorunları artırırken çözüm arayışlarını da beraberinde getiriyor.

Problemler Yoğun Saatlerde Daha Belirgin Hale Geliyor

Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, araç sayısındaki artışla birlikte şarj altyapısının da geliştiğini ancak kullanıcıların özellikle yoğun saatlerde ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Uzun sıra bekleme, teknik aksaklıklar ve şarj standartlarındaki uyumsuzluklar gibi sorunlar kullanıcıları zor durumda bırakabiliyor.

Bayram, şarj işlemi sırasında yaşanan sorunlara karşı bazı temel kontroller yapılmasını önererek, sorunun devamı halinde ilgili firmanın müşteri hizmetlerine başvurulması gerektiğini vurguladı.

TEHAD olarak kullanıcıları bilinçlendirmek amacıyla eğitim seminerleri düzenlediklerini belirten Bayram, yerel ve merkezi otoritelerin çözüm önerilerine kulak vermesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, doğru şarj ünitesinin konumlandırılması, kullanıcı dostu ara yüzlerin geliştirilmesi ve şarj firmaları arasındaki fiyat farklarının makul seviyede tutulması gerektiğini ifade etti.

Related Posts

Diren ayol!

ÖDTÜ’deki onursuzluk yürüyüşünde konuşan LGBT sözcüsünün sözlerini yazayım önce: “LGBT+ fobiye, Aile Yılı’na, devlet ve erkek şiddetine, mülteci düşmanlığına, hayatlarımızın her köşesine sirayet eden erkek egemen iktidarlara, hukuksuzluğa ve kayyumlara direnen lubunyalar olarak 13. ODTÜ onur yürüyüşümüzü gerçekleş-tiriyoruz. Devlet eliyle hayatlarımız sapkın, hayasız, ahlak dışı ilan edilirken yaşamda, seçilmiş ailelerimizde, dönmekte, dayanışmamızda ve direnişimizde ısrarcıyız. Diren ayol diyoruz.”

Trump’tan yeni tarife hamlesi: Yüzde 50’ye çıkarıyor

ABD Başkanı Donald Trump, ithal çeliğe uygulanan gümrük vergisini yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkaracaklarını açıkladı. Yeni vergi artışı önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek.

Borsa İstanbul’da günün ilk yarısında düşüş devam etti (30 Mayıs 2025)

Günün ilk yarısında düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 110 puan ve yüzde 0,21 azalışla 9.059,85 puana geriledi. Toplam işlem hacmi 33,6 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 2,17, holding …

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Mehmet Şimşek’e çattı

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu sözleşmelerindeki çıkmazın ardından, iktidar medyasının hedefindeki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirdi. Şimşek’in seslerini duymadığını belirten Atalay, bir daha ki basın açıklamasına işaret dili çevirmeni getireceğini söyledi.

Militarizmin yükselişi ve Avrupa (2)

Târih hakikaten tuhaf bir seyir tâkip ediyor. Bir zamanlar avantaj olan şeyler daha sonra dezavantaj hâline gelebiliyor. II. Umûmî Harp sonrasında kurulan ABD merkezli Dünyâ Sisteminin başına gelenler de böyle. ABD, dünyâ ticâretini Dolar üzerinden şekillendirdi. Doların rezerv para olması, ABD’nin askerî gücünün bir dayatmasıydı. Elbette kendisi de, bilhassa da 1950 ve 1960’larda devâsa bir üretim gücüydü. Ama bununla iktifâ etmiyor; birer üretim üssüne dönüştürdüğü Avrupa ve Japonya’da üretilen

Ne barut ne de ipek: Bu Çin’in en büyük icadı olabilir

Çin Bilimler Akademisi Atmosfer Fiziği Enstitüsü ve Bilgisayar Ağı Bilgi Merkezi tarafından geliştirilen sistem, şu anda 1 kilometre çözünürlüğe ulaşabiliyor ve bu sayede okyanuslarda olup biteni daha önce görülmemiş bir hassasiyetle …