“`html

Manavgat’taki Uçak Kazası Hakkında Son Gelişmeler

Manavgat’ın Ulualan bölgesindeki toprak pisten 10 Haziran 2019’da eğitim maksadıyla havalanan, pilot Levent Arslan ve yolcular Devrim Gün ile Ataberk Gökmen’in bulunduğu Cessna tipi ‘TC-DBO’ kayıtlı tek motorlu uçak, kalkışın hemen ardından Sorgun mevkisindeki bir karpuz tarlasına düştü. Kazanın ardından çevredekilerin yardımıyla uçaktan çıkarılan yolculardan pilot Levent Arslan, yapılan kontrollerde hayatını kaybetmiş olarak bulundu. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Devrim Gün ve Ataberk Gökmen’den Ataberk Gökmen, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Devrim Gün ise tedavi altına alındı.

İddianame Hazırlığı Başladı

Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı, kazayla ilgili detaylı bir iddianame hazırladı. İddianamede, kazanın pilotaj hatasına bağlı olarak uçağın kontrolünün kaybolması nedeniyle meydana geldiği belirtildi. Ayrıca, Side Sportif Havacılık Derneği İktisadi İşletmesi’nin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü mevzuatına uygun hareket etmediği, genel havacılık yönetmeliğine ve diğer ilgili hukuki düzenlemelere aykırı davrandığı ifade edildi. Bu durumla ilgili olarak, dernek yetkilisi Onur Cahit Alkın’ın şüpheli olarak tespit edildiği kaydedildi.

Onur Cahit Alkın, iddialara yanıt vererek, Side Sportif Havacılık Derneği’nin yalnızca bir üyesi ve pilot olduğunu, kazada ölen Levent Arslan’ın genel müdür ve asıl yetkili olduğunu savundu. Alkın, ayrıca kazanın Ataberk Gökmen’in kusurundan kaynaklandığını iddia ederek kendi sorumlu olmadığını belirtti. İddianamede, SHGM mevzuatına ve genel havacılık yönetmeliğine aykırı hareket ettiği için ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçlamasıyla kamu davası açılmasına yeterli delil bulunduğuna dikkat çekildi.

Dava Süreci Başladı

İddianamenin kabul edilmesinin ardından kazaya ilişkin dava, Manavgat 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Davanın ikinci duruşmasında taraflar ve avukatları hazır bulundu. Kazada yaralanan Devrim Gün, ölen Ataberk Gökmen’in öğrencisi olarak olay tarihinden bir gün önce uçuş yapmaya geldiklerini bildirdi. Devrim Gün, sanık Onur Cahit Alkın’ın kendilerini almak için geldiği gün minibüsün arkasında benzin bidonlarının bulunduğunu ve bunun üzerine Alkın’a soru sorduğunda ucuz araç benzinini kullanmak için aldığını söylediğini aktardı. Uçak bakım kayıtlarının kendisine gösterilmediğini dile getirdi.

Hava Şartları ve Güvenlik Endişeleri

Devrim Gün, ifadesine devam ederek, kazadan bir gün önce uçuştan önceki günde hava koşullarının rüzgârlı olduğunu ve havanın uçuş için uygun olmadığını belirtti. Hava sahasının kapalı olduğu ve bu duruma ilişkin notamların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilmesi gerektiğini vurguladı. Uçuşun tehlikeli koşullarda gerçekleştirildiğine dikkat çekerek kendisinin ikna edilerek uçmaya zorlandığını ifade etti. Uçakta yaşanan kaza ile ilgili en son hatırladığı şeyin hastanede gözlerini açması olduğunu açıkladı.

Yakıt Durumu ve Savunmalar

Şikayetçiler adına söz alan avukat Zafer Yıldırım, kazaya karışan uçağın yakıtının incelenmesi için gönderilen numunenin imha edildiğini bildirdi. Duruşmada, sanık Onur Cahit Alkın ise tarafların uçuşla ilgili olumsuz görüş belirtmelerine karşın, msgat Odaklı bir iletişim kurduğunu savundu. Alkın, olay günü hava sahasına dair bir engelin olmadığını ileri sürdü.

Sanık avukatı, Devrim Gün’ün uçağa binerken emniyet kemerini takmadığını, bu durumun kendi sorumluluğunda olduğunu belirterek, motor arızasının söz konusu olmadığını ve müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, savcılığın esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için duruşmayı erteledi.

Aile ve İlgili Görüşler

Duruşmanın ardından yaşamını yitiren Ataberk Gökmen’in babası Ahmet Gökmen, oğlunun havacılık yönetiminde eğitim gördüğünü belirterek, bu olayın ardından başka çocukların hayatının kaybedilmemesi için üzerine düşeni yapacağını ifade etti. Ayrıca, Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi tarafından uçağın yakıtının otomobil yakıtı olduğunu öğrendiğini ve kazanın gerçekleşmesinde ilgili denetimlerin yetersizliğine dikkat çekti.

Devrim Gün, Türkiye’deki merdiven altı havacılık firmalarının denetimsiz olduğunu belirterek, bu tür kazaların önüne geçilmesi için yeterli denetimlerin yapılması gerektiğini vurguladı. Eğitim veriyor olmasına rağmen, kazanın koşulları hakkında gerçeği öğrenmesinin ardından bu durumu özellikle kınadığını ifade etti.

“`