Tesla’daki görevinden ayrılacak mı? Elon Musk “evet” dedi, noktayı koydu

Elon Musk, Tesla’nın Geleceği Hakkında Önemli Açıklamalarda Bulundu

Elon Musk, Tesla’nın geleceğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bloomberg Katar Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada Musk, önümüzdeki beş yıl boyunca Tesla’nın CEO’su olarak görev yapmaya devam edeceğini kesin bir şekilde açıkladı. Forumdaki bir röportajda, önümüzdeki beş yıl boyunca Tesla’nın CEO’su olmaya kararlı olup olmadığı sorusuna “evet” yanıtını verdi. Bu açıklama, son dönemde yatırımcılar arasında artan endişelere doğrudan cevap niteliğindeydi.

Yatırımcı Endişeleri ve CEO Tartışmaları

Yılın ilk çeyreğinde Tesla’nın satışlarında yüzde 13’lük bir düşüş yaşanması, şirket tarihinde en büyük teslimat kaybı olarak kaydedildi. Bu durum, Elon Musk’ın Tesla dışındaki diğer girişimlerine – özellikle SpaceX ve DOGE gibi projelere – çok fazla zaman ayırdığı yönünde eleştirilere neden oldu. Wall Street Journal, Tesla’nın alternatif bir CEO arayışına başladığını iddia etmişti. Ancak Musk, bu iddiaları sosyal medya üzerinden yalanladı.

Maaş Paketi

Musk, forumda yaptığı konuşmada maaş paketine ilişkin spekülasyonlara da açıklık getirdi. Aldığı yüksek tazminatın maddi değil, stratejik olduğunu belirterek, bu planın amacının şirket üzerindeki kontrolünü korumak olduğunu vurguladı. Özellikle aktivist yatırımcılardan görevden alınma riskine karşı kendisini güvence altına almak istediğini dile getirdi.

Tesla’ya Odaklanacak

Nisan ayında yaptığı açıklamada Musk, DOGE’deki görevinden çekileceğini ve böylece Tesla’ya daha fazla odaklanacağını duyurdu. Bu kararın ardından Tesla hisselerinde kısmi bir toparlanma gözlendi. 2024 yılı başından bu yana TSLA hisseleri %45’e kadar değer kaybetmiş olsa da, son haftalarda yeniden yükselişe geçti. Salı günü hisselerde yüzde 1’lik bir artış yaşandı.

Elon Musk’ın Tesla CEO’luğu konusundaki kararlılığını teyit etmesi, şirketin geleceği hakkında netlik sağladı. Musk, gelecekte Tesla’yı büyütmeye odaklanacağını ve yatırımcılara güvence verdi.

Related Posts

Diren ayol!

ÖDTÜ’deki onursuzluk yürüyüşünde konuşan LGBT sözcüsünün sözlerini yazayım önce: “LGBT+ fobiye, Aile Yılı’na, devlet ve erkek şiddetine, mülteci düşmanlığına, hayatlarımızın her köşesine sirayet eden erkek egemen iktidarlara, hukuksuzluğa ve kayyumlara direnen lubunyalar olarak 13. ODTÜ onur yürüyüşümüzü gerçekleş-tiriyoruz. Devlet eliyle hayatlarımız sapkın, hayasız, ahlak dışı ilan edilirken yaşamda, seçilmiş ailelerimizde, dönmekte, dayanışmamızda ve direnişimizde ısrarcıyız. Diren ayol diyoruz.”

Elektrikli araçlar artıyor, şarj sorunları büyüyor

Elektrikli araçların hızla yaygınlaşmasıyla şarj altyapısı yetersiz kalmaya başladı. Kullanıcılar uzun kuyruklar ve teknik arızalarla karşılaşırken, uzmanlar çözüm için teknik bilinç ve kurumsal destek çağrısı yapıyor.

Trump’tan yeni tarife hamlesi: Yüzde 50’ye çıkarıyor

ABD Başkanı Donald Trump, ithal çeliğe uygulanan gümrük vergisini yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkaracaklarını açıkladı. Yeni vergi artışı önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek.

Borsa İstanbul’da günün ilk yarısında düşüş devam etti (30 Mayıs 2025)

Günün ilk yarısında düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 110 puan ve yüzde 0,21 azalışla 9.059,85 puana geriledi. Toplam işlem hacmi 33,6 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 2,17, holding …

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Mehmet Şimşek’e çattı

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu sözleşmelerindeki çıkmazın ardından, iktidar medyasının hedefindeki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirdi. Şimşek’in seslerini duymadığını belirten Atalay, bir daha ki basın açıklamasına işaret dili çevirmeni getireceğini söyledi.

Militarizmin yükselişi ve Avrupa (2)

Târih hakikaten tuhaf bir seyir tâkip ediyor. Bir zamanlar avantaj olan şeyler daha sonra dezavantaj hâline gelebiliyor. II. Umûmî Harp sonrasında kurulan ABD merkezli Dünyâ Sisteminin başına gelenler de böyle. ABD, dünyâ ticâretini Dolar üzerinden şekillendirdi. Doların rezerv para olması, ABD’nin askerî gücünün bir dayatmasıydı. Elbette kendisi de, bilhassa da 1950 ve 1960’larda devâsa bir üretim gücüydü. Ama bununla iktifâ etmiyor; birer üretim üssüne dönüştürdüğü Avrupa ve Japonya’da üretilen